Bu kitap, hayatının neredeyse otuz kırk yılını hapishanelerde ve dışarıda olduğu çok kısa sürede de sokaklarda ve barikat savaşlarında geçiren politik bir devrimcinin kurumsal ve politik yaşamının günümüze bıraktığı unutulmuş mirasına dair bir anlatıdır.
Devrimci tarih doğruları ve yanlışlarıyla devrimci önderlerine her zaman sahip çıkmıştır. Blanqui, devrimci tarihin bilinçaltına atılarak unutulan ve unutturulan devrimci bir hayattır. Oysa Blanqui, hala geçmişteki geleceğin deneyimi olarak duran Paris Komününü politik sorumlusudur ve bu onuru taşıyan devrimci bir figürdür. 1832de yargılandığını mahkemede mesleği sorulduğunda,
hani şu emeğiyle yaşayan ve politik haklardan mahrum otuz milyon Fransızın sınıfından bir proleter olduğu yanıtını vererek, proleter kavramını politikleştiren ilk devrimcidir.
Blanqui, örgüt, kadro ve iktidar perspektifinin ilk kurucularındandır. Unutulmuş böyle bir devrimciyi hatırlamak ve hatırlatmak bütün devrimcilerin vefa borcudur. Blanqui üzerine yazılmış olan nadir çalışmalardan biri olan bu kitap, onu hatırlayan ve hatırlatan bir vefadır.
Siyasal eylemlerinde, Blanqui, özünde, iyi örgütlenmiş bir küçük azınlığın doğru bir anda bir devrimci ayaklanmayı başlatma girişiminde bulunması halinde, bunun birkaç başarı elde etmesiyle, halk yığınlarını peşinden sürükleyeceğine ve böylece muzaffer bir devrimi başarabileceğine inanan bir eylem adamı idi (Engels)